ÖNE ÇIKAN MAKALE
ÖNE ÇIKAN MAKALE
Ambalajın geri dönüştürülebilirliği nasıl geliştirilir?
Plastik endüstrisi döngüselliğe ulaşma yolunda adımlar attı, ancak özellikle esnek ambalaj, özellikle polietilen (PE) alanında hala çözülmemiş sorunlar var. Tüketiciler ve düzenleyici kurumlar, marka sahiplerine ve üreticilere ambalaj ürünlerinin geri dönüştürülebilirliğini artırmaları için baskı yapıyor.
Bu makalede, bu zorluğun nasıl ele alınacağını ve ambalaj malzemelerinin sürdürülebilirliğinin nasıl geliştirileceğini araştırıyoruz.
Karışık malzeme yapılarını ortadan kaldırın
Bu zorluğun üstesinden gelmenin bir yolu, karmaşık çok malzemeli çözümlerden daha basit tek malzemeli alternatiflere geçiş yapmaktır. Tek malzemeli ambalajlara yönelik eğilim, önemli çevresel faydalar sunmaktadır. Üreticiler, tek malzemeli çözümleri benimseyerek hızlı tüketim malları (FMCG) endüstrilerinde sürdürülebilirliği artırabilir. Bu ambalaj tasarımları, tek bir malzeme türü kullanarak geri dönüşüm sürecini basitleştirir ve ürün yaşam döngüsünün sonunda ayrılmasını ve yeniden işlenmesini kolaylaştırır.
Tek malzemeli ambalaj, geri dönüşümü zor olan karmaşık ve karışık malzemelere olan bağımlılığı azaltır, böylece atıkları en aza indirir ve kaynak verimliliğini artırır. Örneğin, PE kahve poşetleri tipik olarak anti-statik performans ve bariyer özellikleri için geleneksel bir alüminyum kaplama kullanır. Bununla birlikte, bu torbalardaki plastik film ve alüminyum kombinasyonu, geri dönüşümlerini imkansız olmasa da zorlaştırır ve bu da potansiyel bir değerli malzeme kaybına neden olur.
Alüminyumu değiştirin
Bu sorunun üstesinden gelmek için alüminyum kaplama ortadan kaldırılabilir, ancak bu, verimli anti-statik performansın kaybedilmesini gerektirir. Etkili bir çözüm, kısmen alüminyum kaplamanın PE film formülasyonuna dahil edilmiş yüksek performanslı bir anti-statik katkı maddesi ile değiştirilmesinde yatmaktadır. Mevcut seçenekler arasında Einar® 601 , düşük konsantrasyonlarda tek katmanlı PE filmde verimli anti-statik koruma elde etmek için en umut verici seçim olarak öne çıkıyor.
Polimer bütünlüğünü koruyun
Einar® bitki bazlı anti-statik ajanların eklenmesinin, ambalaj polimerinin geri dönüştürülebilirliği veya geri dönüştürülmüş malzemenin özellikleri üzerinde hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Örneğin Einar® 601, yalnızca bitkisel kökenli yağ asitlerinden yapılan bir poligliserol esterdir. Kirli beyaz macun formunda tedarik edilir, tipik olarak yalnızca %0,1 ila %0,6 gibi düşük yükleme seviyelerinde uygulanır ve mevcut PE geri dönüşüm akışlarıyla tamamen uyumludur.
Gıda güvenliği ve gelişmiş sürdürülebilirlik
Bu bitki bazlı katkı maddesini kullanarak, ambalaj yalnızca daha geri dönüştürülebilir hale gelmekle kalmaz, aynı zamanda dünya çapında gıda ile temas onayı alır. Ayrıca, Einar® 601 ile oluşturulan anti-statik esnek ambalajlar, alüminyum kaplı yapılara kıyasla karbon ayak izini önemli ölçüde azaltır.
Etoksillenmiş aminler gibi geleneksel anti-statik katkı maddeleri ile karşılaştırıldığında, Einar® 601 , LDPE'ye dahil edildiğinde statik bozunma süresi (SDT) açısından mükemmel performans gösterir. SDT, 5000V'luk yüklü bir yüzeyin 500V'a yayılma hızını ölçer ve daha kısa bir SDT daha iyi performansı gösterir. Einar® 601 , olağanüstü performans olarak kabul edilen ve hiçbir şekilde geleneksel etoksillenmiş amin çözeltileri ile eşleşmeyen 2 saniyeden daha kısa bir SDT sergiler.
Uzman desteği
Palsgaard, üreticilere Einar® katkı maddelerinin doğru kullanımında yardımcı olmak için teknik destek ve uzmanlık sunar. Bu kılavuz, üreticilerin güvenlik ve performansı en üst düzeye çıkarırken katkı maddelerini üretim süreçlerine etkin bir şekilde dahil edebilmelerini sağlar.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir
TEKNİK MAKALE
Sürdürülebilir paketleme için ince duvarlı enjeksiyon kalıplı PP nasıl geliştirilir?
ÖNE ÇIKAN MAKALE
Etoksillenmiş Aminler, anti-statik performanstan ödün vermeden daha güvenli alternatiflerle nasıl değiştirilir?
ÖNE ÇIKAN MAKALE